Kızılay’ın depremin 3. gününde AHBAP’a çadır satışı gündemde kaldı. Büyük tepki toplayan olayın ardından Kızılay’ın kendisine bağışlanan kanları para karşılığı hastanelere sattığı ortaya çıktı.
Kızılay, depremin üçüncü gününde elindeki çadırları dağıtmak yerine 46 milyon TL’ye AHBAP Derneği’ne satmıştı.
Daha sonra Kızılay’ın kendisine bağışlanan ikinci el eşyaları satarak gelir elde ettiği ortaya çıktı.
Kızılay’dan kan almak için devlet hastanelerinin yaptığı ihaleler de ortaya çıktı.
“Mal alımı” kapsamında, ihale kanununun 22-b maddesine tabi olarak Kızılay’dan doğrudan temin yöntemiyle kan ve kan tahlilleri temin edilmektedir.
Cumhuriyet’ten Bora Erdin’in haberine göre;Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi” Hastanemiz laboratuvarında kullanılmak üzere kan ve kan ürünlerinin teslim alınması31 Ocak 2023 tarihinde doğrudan temin edilmek üzere ihaleye çıkarılmıştır.
Kızılay’ın hastaneye 110 bin 43 lira 73 kuruşa kan ve kan ürünlerini sattığı kayıtlarındaki bilgi 21 Şubat’ta yayınlandı.
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği de aynı usulle kan ve kan tahlillerinin alımı için ihaleye çıktı. Direk tedarik numarası “23DT160346” olan bu alımın maliyeti 433 bin 570 lira 76 kuruş oldu.
Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü Saim Kerman, kanın ihale yoluyla satışını savundu.
“İsmi şu olsun, bu olsun Kızılay’ın sorunu değil. Hastaneler birer işletmedir, sonuçta birer işletmedir. İlk olarak, muhasebe yönetimine sahipler. İkincisi, kamu hastaneleri devlet adına yaptıkları çalışmalarda devletin ihale usulü içinde kalmaktadır. Başka bir kan davası açmak ve İhale Kanunu maddesinde sayılanlardan farklı bir konuma getirmek mümkündür. Buna devletimiz karar verebilir. Kızılay ne derse onu yapıyor.”
